ANKARA – Maraş ve Hatay merkezli depremin ardından Türk Eczacılar Birliği aracılığıyla çok sayıda ilaç deprem bölgesine ulaştı. Geçtiğimiz iki haftadaki ilaçlama süreci hakkında bilgi veren Türk Eczacılar Birliği Lideri Arman Üney, deprem bölgesinde 28 sahra eczanesi ile hizmet verdiklerini, afet yardım kampanyası başlattıklarını ve bu sayede ilaç ve medikal devamlılığını sağladıklarını söyledi. tedarik.
Deprem bölgelerindeki sahra eczanelerinde bulunan ilaçlara ücretsiz olarak ulaşıldığını, bunun da eczacıların yaptığı bağışlarla temin edildiğini belirten Üney, “Meslektaşlarımızın bağışladığı ilaç ve tıbbi malzemelerden oluşan yardımları da ücretsiz yapıyoruz. ısıtıcı, battaniye, kışlık mont, çorap, bere, çocuk kıyafetleri gibi diğer ihtiyaçlar. Birliğimize tahsis edilen 50 tonluk kargo uçağı ile bölgeye gönderdik. Bu uçağa sığamayan malzemeleri ikinci bir kargo uçağıyla göndererek çevre bölgelerdeki depremzedelere ulaştırdık.
‘DEPREM MAĞDURLARININ ÖDEME GÜCÜ YOK’
Depremin ardından bölgede yaşayanların yanı sıra eczacılar için de barınma ihtiyacının ortaya çıktığını belirten Üney, “Depremin olduğu ilk gün itibari ile Derneğimizin eski hizmet binasını Postaneye dönüştürme kararı aldık. -250 yatak kapasiteli Afet Barınağı Merkezi. Afet Sonrası Barınma Merkezimiz geçtiğimiz hafta itibari ile deprem bölgelerinden Ankara’ya gelen ve sığınak bulan meslektaşlarımız, eczacılık öğrencileri ve ailelerine hizmet vermeye başladı” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“Deprem bölgesinden farklı illerimize geçen hastalarımıza ilaç katılım payı, muayene ücreti gibi ek ödemelerin yapılmaması için Sosyal Güvenlik Kurumu ile görüştük. SGK’nın hızlı müdahalesi ile bunun sonuçlarını aldık. Ayrıca deprem bölgesinde bulunan veya başka illere gitmek zorunda kalan depremzedelerimiz ilaç alırken fiyat farkı ödemesinler diye SGK’ya talepte bulunduk. Bu sorunun da çözülmesini bekliyoruz. Depremde zarar gören vatandaşlarımızdan ilaç fiyat farkı alınmamalı çünkü şu anda hiçbirinin bu ödeme gücü yok. Türk Eczacılar Birliği ile uyum içinde, ilk günden beri sahada misyon edinen istekli meslektaşlarımız, Bölge Eczacı Odalarımız ile birlikte en aktif ve sürdürülebilir şekilde hizmet vermeye devam etmektedir. Biz eczacılar, depremin ilk gününden bu yana bölgede gönüllülük esasıyla 7/24 kesintisiz ilaç hizmeti veriyor, vatandaşlarımızın ilaç ve tıbbi malzemelere hiçbir bedel ödemeden ulaşabilmesi için özverili çaba harcıyoruz. ”
“44 MESLEKTAŞIMIZI, 21 ECZACILIK ÖĞRENCİMİZİ VE İLAÇ TEKNİSYENİMİZİ KAYBEDİK”
Son iki haftada 2 bin 500’e yakın eczacının deprem bölgesinde gönüllü hizmet verdiğini kaydeden Üney, “Maalesef biz eczacılar da depremden derinden etkilendik ve kayıplar yaşadık. 44 meslektaşımızı, 21 eczacılık öğrencimizi, depremde en yakın çalışma arkadaşımız eczane teknikerlerimiz.Kaybettiğimiz meslektaşlarımızın ortasında çok yakın arkadaşımız Adıyaman Eczacı Odası Başkanı Hüseyin Kemal Taş var.Depremde hayatını kaybeden tüm meslektaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyoruz. , kederli ailelerine ve eczacılık camiasına başsağlığı ve sabır diliyoruz.
‘KAMU KAYNAKLARININ HIZLI HAREKETE GEÇMESİ GEREKİYOR’
Afet bölgesinde faaliyet gösteren eczanelerin de depremden etkilendiğini kaydederek, “Bu bölgelerdeki ilaç ve eczane hizmetlerinin sağlıklı bir şekilde verilebilmesi için depremden etkilenen eczanelerimizin bir an önce faaliyete geçmesi gerekiyor; Üney, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Depremde yaralanan meslektaşlarımızın yaralarının sarılması için kamu kaynaklarının süratle seferber edilmesi gerekiyor. Eczacılarımızın en kısa sürede hizmet verebilmesi için kamu otoritesi tarafından acil önlemlerin alınmasını ve öncelikli olarak uygulanmasını talep ediyoruz. Türk Eczacılar Birliği olarak bu hedef doğrultusunda tüm imkanlarımızı seferber ettiğimizi özellikle vurgulamak isterim. Dün bu gündemle ilaç sektörü, kooperatiflerimiz ve ecza depolarımızın temsilcileri ile bir araya geldik ve çok değerli bir değerlendirme toplantısı gerçekleştirdik. Şunu çok net bir şekilde belirtmek isterim ki, pandemi döneminde hayatlarını hizmete sunan, ülkemizin en ücra köşesinde bile ilaç hizmeti veren, 2015’te bölgeye ilk gelen gönüllü eczacılarımıza en basitinden bile olsa teşekkür ederim. afetler, en yüksek sağlık otoritesinden basit bir teşekkür bile meslektaşlarımız tarafından anlaşılamadı.
‘BÖYLE BİR ACIYI BİR DAHA YAŞAMAYALIM’
Üney, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Afet dönemlerinde bile tüm eczacılarımız ile yaptığımız anında müdahale ile değerli katkılar sağladık. Sadece ülkemizde değil, dünyadaki tüm meslektaşlarımız ve uluslararası eczacılık kuruluşları tarafından takdir edilen çalışmalarımızı, alandaki deneyimlerimizi ve önerilerimizi kapsayan bir rapor hazırlıyoruz. Bu çalışmayı en kısa sürede kamuoyu ile paylaşacağız. Türk Eczacılar Birliği Lideri olarak; Ülkemizdeki tüm bölge eczane odalarımızın lider ve yöneticileri ile sahada görev alma mücadelesi veren, topladıkları yardımları bölgeye ulaştırmak için çaba sarf eden hemşerilerimizden tüm meslektaşlarımla gurur duyuyorum. , herhangi bir beklenti olmadan. Vatandaşlarımıza şifa dağıtmaktan geri durmadıkları için hepsine huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Yaşadığımız felaketten dolayı milletimize bir kez daha taziyelerimi sunuyorum. Umarım bir daha böyle büyük acılar yaşamayız.”
‘BİN 100 ECZANE ZARAR GÖRDÜ’
Üney, açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Eczane depoları ve meselelerin içeriği sorulduğunda Üney, “Bin 100 eczanede hasar var. Bazıları tamamen yıkılmış, bazıları hafif hasarlı, bazıları orta derecede hasarlıdır. Deprem sonrası sahadaydık. Yeniden yapılanma sürecinde eczacılarımız yeniden hizmet verebilmeli, dolayısıyla eczacılar yeniden açılmalıdır. Türkiye’de 46 bin eczacı var, yerli ve yabancı ilaç sektörü var. Hepimizin tehlikede olan eczacılara ikame hizmeti sağlama sorumluluğu var.”
Bölgedeki eczacıların kamu eczacılarına talebi olduğunu hatırlatan Üney, “Bu talepleri alıyoruz. Eczacılar birdir. Bu anlamda ilaç hizmetinin sahada ne kadar önemli olduğunu görmüş olduk. Kimseyi ilaçsız bırakmadık. Meslektaşlarımız bu taleplerde bulunursa kamuoyu ile temasa geçeceğiz” dedi.
“İLAÇ OLMADIĞIMIZI SÖYLEYEBİLİRİM”
Deprem bölgesinde en çok hangi ilaçların kullanıldığı sorusuna Uny, “Kısa sürede olaya müdahale edebilmemizin sebebi daha önceki afetlerde sistemi devreye sokmamız. Elimizdeki hazır listelerden ilk ihtiyacı sağladık ve gönderdik. Sonrasında ağrı kesici, antibiyotik ve öksürük şuruplarına ihtiyaç duyuldu. Barınma konusunda sıkıntı olduğunu düşündüğümüzde bölgeye soğuk algınlığı ve hijyen ile ilgili ilaçları gönderiyoruz. Kronik hastalarımızın kullandığı ilaçlar sahra hastanesinde mevcuttur. İlaç sıkıntımız yok diyebilirim” dedi.
Depremden önce ilaç sıkıntısı olduğunu hatırlatan Üney, “Depremin başından beri yutkunduğunuz zamanlar oluyor, bu ilaçsızlık. Bazı ilaçlar yoktu. Diğer bölgelerdeki arkadaşlarımız ellerinde ne varsa deprem bölgesine gönderdiler. Bunların o bölgede yokluğu şu anda yaşanmıyor” dedi.
Bilgilerin yağmalanan eczaneler tarafından geldiğini hatırlatan Üney, bu konuda atılacak adımlarla ilgili şunları söyledi: “Yalnızca eczanelerde değil başka yerlerde de yağma süreçleri yaşandı. Sigorta işlemleri devam ediyor. Deprem, zararların tespiti ve ödenmesi konusunda meslektaşlarımızla birlikte çalışıyoruz. Uyuşturucu kaçakçılığı konusunda sıkıntılar yaşandı” dedi.
